Zulüm ve fesadın karanlık bulutları yeryüzünü sardığı, zalimlerin kötü, çirkin ve namertçe baskıları insanlar arasında arttıkça, mazlumlar çaresiz kalıp ellerini yardım için Allah’ın dergahına açtıklarında Allah’ın emriyle mübarek Ramazan ayında ansızın gökten gelen bir ses,bu karanlığı yarıp vaat edilen büyük kurtarıcının müjdesini verecek. Kalpler hızlı hızlı atmaya başlayacak ve gözler yerlerinde donup kalacak. Gece yarasaları korkuyla iman güneşinin doğmasını izleyecekler. Kendilerine bir çare bulma peşine düşecekler. İmam Mehdi’yi(a.s.) bekleyen aşıklar herkese maşuklarının yerini soracak. İmamlarıyla görüşüp onun safında olabilmek için birbirleriyle yarışacak ve ne yapacaklarını bilemeyecekler.
İşte, o dönemde Suriye, Ürdün ve Filistin gibi büyük bir bölgeye hâkim olan Süfyani, İmam’a karşı koymak için büyük bir ordu hazırlayacak. Süfyani’nin ordusu Mekke yolunda İmam’ı takip etmeye başlayacak. Fakat Beyda adında bir bölgede yere gömülerek yok olacaklar…
